Akdeniz Orman Ürünleri Üreticileri Derneği (AKOD) Başkanı Tarık Ciğer, ahşap paletinin ihracatçıların olmazsa olmazı, iç piyasadaki vazgeçilmez bir ürün olduğunu belirterek, "Amacımız paletçi arkadaşlarımızın yaptıkları işin farkındalığını artırmak, bunu da Sanayi Bakanlığımıza sektörün stratejik öneme sahip olduğunu anlatmak" diye konuştu.
Türkiye'de bütün ürünlerin paletle, ahşap ambalaj ile sevk edildiğini hatırlatan Ciğer, "Ahşap ambalaj olmazsa, ihracatçı ürününü sevk edemez. Eskiden un yada çimentolar dökme şekilde, sırtlarda taşınarak yüklenirdi. Şimdi böyle bir yükleme yok. Hepsi paletler üzerine konuyor. İçeçek sektöründen tutunda kimyasala, çimento, seramik, otomotiv aklınıza gelen her sektörde palet kullanılıyor.
Sıkıntıyı fark ettiler
Bizim amacımız, paletçi arkadaşlarımızın yaptıkları işin farkındalığını artırmaktır. Bunu da Sanayi Bakanlığımıza, sektörün stratejik öneme sahip olduğunu anlatmaktır. Ahşap palet stratejik bir üründür. Tüm çalışmalarımıza karşın hala bunu başarabilmiş değiliz. Bu konuda da çalışmalarımız sürüyor. Umuyorum, en kısa zamanda meslektaşlarımıza bu müjdeyi vereceğiz.
Yıllardır dile getirdiğimiz sorunları nihayet fark ettiler. Tır'ların kupalarından buzdolabı, çamaşır makinalarına kadar aklınıza gelebilecek birçok şey ahşap ambalajların içine konuyor. Mevzuatta yapılacak küçük bir değişiklikle, ihracat rakamlarımız çok daha yukarılara rahatlıkla çıkacaktır.
Bugün ormandan tomruk alabilen sektör temsilcilerimiz, yarın aldıkları fiyata ürünü alamıyorlar. Müşteri sabit fiyat istiyor. Biz veremiyoruz. Zira bugün aldığım ürünü, yarın 10 lira daha pahalıya alıyorum. Orman Genel Müdürlüğü, yıllık bazda bir sabit fiyat uygularsa; bundan herkes faydalanacaktır.
Zaman kaybediyoruz
Yıllardır üzerine basa basa vurguladıkları endüstriyel orman üretiminin öneminin artık gün yüzüne çıktığını sözlerine ekleyen Ciğer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncelikle şunu iyi anlamak zorundayız. Ormanda ağacın belli bir ekonomik ömrü vardır. Bu ömrü doldurduktan sonra o ağaç, artık ormana zarar vermeye başlar. Böceklenir, benzeri haşerelerle kendi kendini yok etmeye başlar. Orman sürekli tazelenmek zorundadır. Kesim, dikim işi sürekli bir hale getirilmeli, bir plan dahiline oturtulmalıdır. Endüstriyel orman üretimi yapılmak zorundadır. Artık ileriyi görmek zorundayız.
Harekete geçilmeli
Geçtiğimiz yaz yaşadığımız yangınları da unutmayalım. Artık önümüze bakmamız lazım. Yangını hiç kimse arzu etmek, ancak bu durumu yaşadık ve bir an önce kendimizi toparlamak zorundayız. Sanayicisi, bürokrasisi ve ülkemizi yöneten yöneticilerin de olduğu bir konsorsiyum ile, ülkemiz ormanlarındaki bu siyahlaşmayı bir an evvel kaldırmak zorundayız.
Bu durumu sadece ticari olarak düşünmemek, milli görev olarak algılamak durumundayız. Şu da unutulmamalı ki; yangınlardan daha tehlikeli olarak bizi bekleyen şey, bu ağaçların artık dayanmayacağıdır. Bundan sonraki süreç kurtlanma ve böceklenmedir. Bunlar başladığı zaman ormanlarımızı bu felaketten nasıl kurtararız, orasını Allah bilir.
Orman Genel Müdürlüğümüz bu durumun farkında, ancak dediğimiz gibi bu durum hızlandırılmalı, gerekirse seferberlik ilan edilmelidir. Dikim yapmak kolay olan. Öncelik, bu alanların bir an önce kurtarılması olmalıdır. Geçmişte Kastamonu'da ağaçlara dadanan bir böcekle, Orman Genel Müdürlüğü tam 35 yıl mücadele etti. Benzer bir durumu yaşamak istemiyorsak, bir an önce harekete geçilmelidir.
Prosedürlerle uğraşmayalım
Prosedürleri, bir takım mevzuatları artık geciktirmeden halletmek zorundayız. Natürel orman alanlarımız yine yetiştirilsin, korunsun ama bizim anlatmaya çalıştığımız sistem, 12-13 yıllık bir dönemde yetişen endüstriyel ormanlar. Bu yetiştirilen ağaçlar, sektöre hizmet edecek. Bugün hammadde yetersizliğinden dolayı palet sektörü sıkıntı içinde. Bir yandan ülkenin dövize ihtiyacı var derken; öte yandan çok büyük döviz girdisi sağlayacak se
ktörlerin önüne tıkamak çok yanlış. Bu sektörler ciddi anlamda talep gören ve üretim yapan sektörler. Bunların desteklenmesi gerek.
Destekler artmalı
Kalkınma ajanslarının destekleri daha çok mobilya sektörünü kapsamakta. Kereste ve palet üreticileri desteklerden gereken payları alamamaktadırlar. Bu konuda da desteklerin artırılmasını bekliyoruz. Biz üreticiler olarak umudumuzu hiçbir zaman kaybetmiyoruz. Türkiye'de yeni bir döneme girildi. Yeni dönem, sektörümüze yeni umutlar getirdi. İnanıyoruz ki, bu dönemde de sektörümüz açısından olumlu gelişmeler yaşanacaktır."
Kaynak: Mersin Tercüman Gazetesi
